DL Research ve Bybit tarafından yayımlanan 2025 Küresel Kripto Benimsenme Raporu, kripto para ekosisteminin dünya genelindeki durumunu kapsamlı bir yöntemle değerlendirdi. Kullanıcı penetrasyonu, işlemsel kullanım, kurumsal hazırlık ve kültürel adaptasyon gibi 28 farklı kategoride yapılan ölçümler sonucunda Türkiye, bazı alt göstergelerde üst sıralarda yer almasına rağmen genel tabloda 65. sırada konumlandı. Rapora göre bu gerilemenin temel sebepleri arasında düzenleyici belirsizlik, fiat–kripto geçiş altyapısındaki eksiklikler ve kurumsal hazırlığın zayıf kalması öne çıkıyor.
2025 Kripto Raporunda Öne Çıkanlar
DL Research & Bybit’in ortak çalışmasıyla yayımlanan 2025 Küresel Kripto Benimsenme Raporu, kripto ekosistemini dört ana başlık altında değerlendirdi: kullanıcı penetrasyonu, işlemsel kullanım, kurumsal hazırlık ve kültürel adaptasyon. Toplamda 28 metrik ve 90’dan fazla veri noktasına dayanan yöntem, ülkelerin yalnızca bireysel yatırımcı ilgisini değil, aynı zamanda düzenleyici çerçevelerinden teknolojik altyapılarına kadar geniş bir yapıyı analiz ediyor.
Rapora göre 2025 yılında küresel kripto ekosisteminde öne çıkan başlıca unsurlar şöyle:
-
Benimsenme çeşitliliği arttı: Birçok ülkede kripto kullanımı yatırım odaklı olmaktan çıkarak ödeme, transfer, DeFi ve NFT gibi farklı kategorilere yayıldı.
-
Kurumsal hazırlık belirleyici oldu: Kripto dostu düzenlemeler geliştiren ülkeler, endekste en yüksek sıralarda yer aldı.
-
Regülasyonun etkisi güçlendi: Ülkelerin sıralaması, hukuki çerçevelerdeki netlik veya belirsizliklere göre ciddi şekilde değişti.
-
Kültürel penetrasyon fark yarattı: Kriptoya yönelik teknoloji ilgisi, toplumsal farkındalık ve dijital ekosistemin büyüklüğü birçok ülkeyi öne taşıdı.
Rapor, kripto benimsenmesinin artık yalnızca “kaç kişi kripto kullanıyor?” sorusuyla ölçülemediğini; düzenleme, altyapı ve kullanım çeşitliliğinin merkezde olduğunu vurguluyor.
Türkiye’nin Kripto Para Sektöründeki Durumu
2025 Küresel Kripto Benimsenme Raporu’na göre Türkiye, farklı alt kategorilerde güçlü bir kullanıcı ilgisi gösterse de genel sıralamada 65. sırada yer aldı. Raporda Türkiye’nin konumunu belirleyen başlıca unsurlar açık şekilde belirtiliyor: düzenleyici çerçevenin net olmaması, fiat–kripto geçiş altyapısındaki eksiklikler ve kurumsal hazırlığın zayıf kalması.
Buna karşın bazı metriklerde Türkiye’nin öne çıktığı görülüyor. DeFi ve kripto odaklı web trafiği kategorisinde ülke 7. sıraya kadar yükselmiş durumda. Bu bulgu, Türkiye’de kriptoya yönelik ilginin ve dijital ekosistem içindeki etkileşimin oldukça yüksek olduğunu gösteriyor. Ayrıca kripto para sahipliği oranında 23., kullanıcı yoğunluğunda ise 15. sırada bulunması, bireysel yatırımcı ilgisinin güçlü olduğunu doğruluyor.
Rapora göre Türkiye’nin genel sıralamada geride kalmasının temel nedeni, bu bireysel ilgiyi destekleyecek kurumsal yapının yeterince gelişmemiş olması. Düzenleyici belirsizlikler nedeniyle kripto şirketlerinin faaliyet alanı netleşmezken, fiat–kripto geçişlerine yönelik daha sistemli bir altyapı bulunmaması Türkiye’nin performansını aşağı çekiyor. Bu durum, kullanıcı ilgisinin yüksek olmasına rağmen ülkenin küresel rekabette geri planda kalmasına yol açıyor.
Kripto Para Sektöründe 2026’dan Beklentiler
2025 raporunda yer alan değerlendirmelere göre 2026 yılı, kripto para sektöründe daha net bir düzenleyici çerçevenin şekillenmeye başladığı bir dönem olabilir. Raporda, küresel ekosistemin hem teknolojik hem de finansal açıdan yeni bir genişleme evresine doğru ilerlediği vurgulanıyor. Bu doğrultuda 2026 için öne çıkan beklentiler şöyle:
- Stablecoin kullanımında hızlı artış
Rapor, ödeme sistemlerinde ve uluslararası para transferlerinde stablecoin’lerin daha geniş bir kitle tarafından tercih edileceğini öngörüyor. Bu eğilim, düşük maliyetli ve hızlı işlem avantajının yaygınlaşmasıyla ilişkilendiriliyor. - Tokenleştirilmiş varlıkların yaygınlaşması
Gayrimenkul, menkul kıymet ve emtia gibi geleneksel varlıkların blockchain üzerinde temsil edilmesi, 2026’nın en önemli trendlerinden biri olarak gösteriliyor. Rapor, tokenizasyonun hem kurumsal hem bireysel yatırımcılar açısından yeni fırsatlar yaratacağını belirtiyor. - Kurumsal benimsemede hızlanma
Birçok ülkenin düzenleyici belirsizlikleri azaltması halinde, bankalar ve finans kurumlarının kriptoya yönelik hizmetlerini genişletmesi bekleniyor. Rapora göre bu durum, kurumsal sermayenin piyasaya daha güçlü şekilde girişini destekleyecek. - Kripto ödemelerinin yaygınlaşması
Hem rapor hem de küresel eğilimler, kripto paraların maaş, havale ve mikro ödemeler gibi alanlarda daha görünür bir seçenek haline geleceğini işaret ediyor. Özellikle stablecoin tabanlı ödeme altyapılarının güçlenmesi bu süreci hızlandırabilir. - DeFi ekosisteminde yeniden büyüme
Rapor, DeFi protokollerinin daha güvenli ve regüle edilmiş modellerle kullanıcıya sunulmasının 2026’da sektöre taze bir ivme kazandırabileceğini belirtiyor. Bu durum, DeFi kullanımının yeniden artmasına katkı sağlayabilir.
Genel tablo, 2026 yılının kripto sektöründe daha istikrarlı, regülasyonla uyumlu ve kurumsal yönü daha güçlü bir dönemin başlangıcı olacağı yönünde. Ancak rapor, bu öngörülerin büyük bölümünün ülkelerin düzenleyici yaklaşımına ve teknoloji adaptasyonuna bağlı olduğunu da açıkça vurguluyor.













