Kripto piyasası eylülü zayıf bir görünümle kapatırken gözler ekime çevrildi. Bitcoin’de uzun vadeli yatırımcıların satış sinyalleri, opsiyon piyasasındaki düşük volatilite beklentisi ve fon akışlarında dalgalanma fiyat üzerinde baskı yaratıyor. Ancak “Uptober” olarak bilinen tarihsel eğilim, ekim aylarının çoğunlukla yükselişle kapandığını gösteriyor. Bu tablo, piyasanın hem potansiyel fırsatları hem de olası riskleri dikkatle tartmasına yol açıyor.
Bitcoin ETF Girişleri Yavaşladı Ama Umut Sürüyor
Eylül ayının son haftalarında Bitcoin ETF fonlarına yönelik kurumsal talepte belirgin bir yavaşlama dikkat çekti. CoinShares verilerine göre dijital varlık ürünlerine toplam girişler önceki haftalarda 2 milyar dolar seviyesindeyken son raporda 931 milyon dolara kadar geriledi.
Bu düşüş, yatırımcıların Fed politikaları, faiz beklentileri ve küresel risk iştahındaki azalmayla birlikte daha temkinli pozisyon aldığını gösteriyor. Ancak BlackRock’un spot Bitcoin ETF’ine 26 eylülde 79,7 milyon dolarlık günlük giriş gerçekleşti.
Uzmanlar, bu durumun kurumsal talebin tamamen sönmediğini, fiyat belirli seviyelere gerilediğinde yatırımcıların yeniden alım yapabildiğini kanıtladığını vurguluyor. Analistlere göre ekim ayında Bitcoin fiyatı üzerinde belirleyici unsur fon akışlarının yeniden hız kazanıp kazanmayacağı olacak.
Eğer talep toparlanırsa satış baskısı dengelenebilir ve Bitcoin 111 bin dolar seviyesinin üzerinde tutunabilir. Ancak girişlerin zayıf kalması halinde uzun vadeli yatırımcıların satışlarıyla birleşen yorgunluk sinyalleri fiyatı aşağı yönlü baskılamaya devam edebilir.
On-Chain Veriler Yorgunluğu İşaret Ediyor
Glassnode verileri, eylül sonu itibarıyla uzun vadeli yatırımcıların ciddi oranda kâr realizasyonu yaptığını ortaya koyuyor. Yaklaşık 3,4 milyon BTC’ye denk gelen bu satışlar, önceki döngülerde genellikle piyasanın zirve evrelerinde görülen bir eğilimle benzerlik taşıyor.
Özellikle 111 bin dolar civarındaki kısa vadeli yatırımcı maliyet bazı kritik bir eşik olarak öne çıkıyor. Bu seviyenin altına kalıcı bir sarkma, zararda kalan yatırımcıların satışlarını hızlandırabilir ve daha güçlü bir düzeltmeye yol açabilir.
Buna karşın 111 bin doların korunması, piyasa için psikolojik ve teknik bir destek noktası anlamına geliyor. Analistlere göre ekim ayında Bitcoin’in yönü, bu seviyenin üzerinde kalıp kalamayacağına göre belirlenecek.
Yorgunluk sinyalleri güçlü olsa da, on-chain metrikler aynı zamanda büyük adreslerin hâlâ önemli miktarda BTC’yi elinde tuttuğunu gösteriyor. Bu da piyasada tümüyle olumsuz bir tablo olmadığını ve doğru koşullar oluştuğunda yeni bir toparlanma dalgasının mümkün olduğunu işaret ediyor.
Opsiyon Piyasasında Düşük Volatilite Kırılma Beklentisi Yaratıyor
Bitcoin türev piyasalarında dikkat çeken en önemli unsur, opsiyon volatilitesindeki düşüş oldu. Deribit’in DVOL endeksi eylül sonunda yıl ortalamasının altında kalmaya devam etti. Bu durum, yatırımcıların kısa vadede sakin bir fiyat hareketi beklediğini gösteriyor.
Ancak tarihsel veriler, düşük volatilite dönemlerinin genellikle büyük kırılmaların öncüsü olduğunu ortaya koyuyor. Yani piyasada yüzeyde sakinlik görülse bile, makro veriler ya da regülasyon kaynaklı sürpriz haberler geldiğinde sert yönlü hareketler yaşanabilir.
Analistlere göre ekimde açıklanacak ABD enflasyon verisi ve ay sonunda yapılacak FOMC toplantısı bu kırılmayı tetikleyebilecek en güçlü faktörler arasında yer alıyor. Böyle bir senaryoda opsiyon piyasasında ani fiyatlamalar görülmesi, spot piyasada da hızlı dalgalanmaları beraberinde getirebilir.
Bu nedenle uzmanlar, ekim ayında kaldıraçlı işlem yapan yatırımcıların dikkatli olması gerektiğini vurguluyor. Küçük bir haber akışı bile düşük volatilite ortamında büyük fiyat hareketlerini tetikleyebileceği için risk yönetimi ön plana çıkıyor.
Makro Takvim Piyasaya Yön Verecek
Ekim ayında kripto piyasası için en kritik unsurlardan biri ABD’den gelecek makro veriler olacak. Özellikle 15 ekimde açıklanacak enflasyon (CPI) rakamları, yatırımcıların Fed’in gelecek adımlarına dair beklentilerini şekillendirecek. Bu veri, Bitcoin’in kısa vadeli yönü üzerinde doğrudan etkili olabilir.
Ayın sonunda gerçekleştirilecek FOMC toplantısı ise piyasa açısından en önemli dönemeçlerden biri olacak. Fed’in faiz politikası ve kullanacağı dil, riskli varlıklar üzerinde güçlü bir etki yaratabilir. Şahin bir tutum kripto varlıklarda satış baskısını artırırken, güvercin açıklamalar yatırımcıların yeniden risk almaya yönelmesini sağlayabilir.
Uzmanlar, ekim ayında kripto piyasasının yalnızca teknik ve on-chain göstergelere değil, makro takvime de odaklanması gerektiğini belirtiyor. Çünkü küresel likidite koşulları, Bitcoin’in yükseliş ya da düşüş trendini belirleyecek en önemli faktörlerden biri olacak.
Tarihsel Eğilim Uptober Umudunu Destekliyor
Bitcoin yatırımcılarının ekim ayına umutla bakmasının en önemli nedeni, tarihsel mevsimsellik verileri. Coinglass’ın aylık getiri tablolarına göre Bitcoin, geçmiş yıllarda ekim aylarının büyük çoğunluğunu yükselişle kapattı. Özellikle 2013, 2017 ve 2021 gibi boğa dönemlerinde ekim ayı, güçlü kazanımlarla öne çıktı ve “Uptober” kavramının doğmasına yol açtı.
Bununla birlikte, her yıl aynı tablo gerçekleşmedi. 2014 ve 2018’de ekim ayı negatif kapanış yaptı ve yatırımcıların beklentilerini boşa çıkardı. Bu durum, mevsimsel trendin tek başına garanti olmadığını, piyasanın o dönemdeki koşullara göre farklı sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.
Analistlere göre bu yıl Uptober beklentisi, ETF girişlerindeki dalgalanma ve on-chain verilerdeki yorgunluk sinyalleriyle test edilecek. Eğer kurumsal talep yeniden canlanır ve kritik teknik seviyeler korunursa tarihsel eğilim devam edebilir. Aksi halde, Bitcoin ekim ayını zayıf bir performansla kapatma riskiyle karşı karşıya kalabilir.