Kripto para piyasasında sık sık gündem yaratan “Rich Dad Poor Dad” yazarı Robert Kiyosaki, bu kez tarihi net vererek konuştu: Kasım. Kiyosaki’ye göre küresel finans sistemi, merkez bankalarının kontrol edemediği bir kırılma noktasına doğru ilerliyor ve mevcut düzenin kaybedenleri fiat para sahipleri olacak. Bu görüş doğrultusunda Kiyosaki, yatırımcıların hem Bitcoin hem de Ethereum’a geçerek kendilerini korumaya başlaması gerektiğini vurguluyor. “Fake money” olarak tanımladığı dolar ve geleneksel finans varlıklarına güvenin hızla çökeceğini savunan Kiyosaki, kriptonun ise sınırlı arzı, merkeziyetsiz yapısı ve küresel kabulü sayesinde bu dönüşümde güçlü duracağını düşünüyor.
Kiyosaki: “Gerçek Para Bundan Sonra Kripto Olacak”
Kiyosaki’nin yeni çıkışı, kripto para piyasasının özellikle Bitcoin ve Ethereum tarafında önemli bir ilgi dalgası yaratmış durumda. Ünlü yazar, bu iki varlığı artık “real money” olarak nitelendiriyor ve dolar bazlı sistemin son aşamasına girildiğini söylüyor. Bu söylem, sosyal medya paylaşımlarından sonra kripto topluluklarında da hızla yayıldı.
Kiyosaki, merkez bankalarının yıllardır sınırsız para basmasının en büyük kırılmayı getireceğini savunuyor. Ona göre altın ve gümüş, geçmiş yüzyılın güven limanlarıydı; fakat yeni dönemin koruma kalkanı dijital varlıklar olacak. Bitcoin’in maksimum arzı ve Ethereum’un artan kabul oranı Kiyosaki’nin altını çizdiği iki kritik nokta.
Bu nedenle finansal risklerin yoğunlaştığı dönemlerde “kaçış varlıkları” arasında artık kripto paraların birinci sıraya yerleştiğini öne sürüyor. Yazar, yatırımcıların portföylerinde kriptonun payını artırmasının sadece spekülatif bir hareket değil, aynı zamanda “korunma stratejisi” olduğunu vurguluyor.
Kasım İçin Neden Alarm Veriyor?
Kiyosaki’nin Kasım ayını özellikle işaret etmesinin temel nedeni, ABD tarafında aynı döneme denk gelen bilanço stresinin artması ve politik ajandanın sertleşmesi. ABD’de borç tavanı tartışmaları, faiz beklentileri ve jeopolitik gerginlikler Kasım–Aralık döneminde genellikle sert dalgalanmalara neden oluyor. Kiyosaki de bu tarihsel davranışı referans alarak “Kasım = kırılma penceresi” diyor.
Aynı zamanda kurumsallar tarafında, yıl sonu pozisyonları ve portföy yeniden ağırlıklandırmaları yine bu dönemde devreye giriyor. Makro belirsizlik arttığında kurumların riskten kaçış eğilimi, ilk etapta hisse senetleri ve tahvillerde satış getiriyor. Kiyosaki, bu zincir reaksiyonun bu yıl daha agresif yaşanacağını savunuyor.
Bu tablo içinde kripto paralar, özellikle Bitcoin ve Ethereum, Kiyosaki’nin tezinde “kriz anında alternatif çıkış kapısı” olarak konumlanıyor. Yazarın iddiası şu: Kasım dalgasında geleneksel piyasalar kan kaybederken, sınırlı arzlı dijital varlıklar yeni sermaye akışını üzerine çekecek ve ayrışma başlayacak. Bu nedenle Kasım vurgusu, Kiyosaki’ye göre sadece bir tarih değil, aynı zamanda paradigmanın kırılacağı eşik.
Bitcoin ve Ethereum’un Ayrışacağına Dair Tez
Kiyosaki, yaklaşan kırılma dalgasında tüm kripto paraların değil, özellikle Bitcoin ve Ethereum’un ön plana çıkacağını savunuyor. Ona göre yüzlerce altcoin’in büyük bölümü spekülatif; fakat BTC ve ETH artık küresel ölçekte kabul görme eşiğini aştı. Bu durum, potansiyel çöküş anında bu iki varlığı diğerlerinden ayrıştıracak.
Bitcoin tarafında maksimum arz 21 milyon ile sınırlı. Bu matematiksel kıtlık, Kiyosaki’ye göre “dijital altın” tanımını güçlendiriyor. Ethereum ise DeFi, tokenizasyon, stablecoin altyapısının en büyük platformu olarak “dijital ekonomi altyapısı” rolüne yerleşmiş durumda. Yani birisi dijital altın, diğeri dijital internet para katmanı.
Bu nedenle Kiyosaki’nin tarif ettiği senaryoda sermaye kaçışı altın ve gümüşün yanında özellikle BTC ve ETH’ye doğru hızlanabilir. Eğer Kasım ayı gerçekten sert bir döneme dönerse, Kiyosaki’ye göre kazanan iki varlık net: Bitcoin ve Ethereum. Bu vurgu, piyasada “BTC & ETH dual narrative” olarak da okunuyor.
Analistlerin Görüşleri ve Temkinli Yaklaşım
Kiyosaki’nin çıkışı kripto topluluğunda hızlı biçimde yayılırken, bazı analistler bu söylemlere temkinli yaklaşıyor. Uzmanların bir kısmı, makro risklerin gerçekten arttığını, özellikle ABD’nin yüksek borç yapısı, enflasyon baskısı ve jeopolitik stresin 2024–2025 dönemini belirsizleştirdiğini kabul ediyor. Ancak “Kasım” gibi net bir tarih vermeyi, spekülatif bir iddia olarak değerlendiriyorlar.
Bazı stratejistler ise, tarih vermenin ötesine bakılması gerektiğini söylüyor: Asıl noktanın “trend yönü” olduğunu savunuyorlar. Bu görüşe göre, merkez bankaları parasal sıkılaştırmadan tekrar genişlemeye dönerse, riskli varlıklar ile sınırlı arzlı varlıkların ayrışması kaçınılmaz. Bu ayrışma, tahmin edilen kadar dramatik olmasa da, yönün kripto lehine olabileceği düşüncesini güçlendirebilir.
Sonuç olarak kripto piyasası, Kiyosaki’nin çıkışını bir “tetikleyici haber akışı” olarak okuyor; fakat profesyonel taraf, senaryonun tek bir kişiye dayanarak fiyatlanamayacak kadar büyük olduğunun altını çiziyor. yine de BTC ve ETH’yi merkeze alan “korunma stratejisi” söylemi, Kasım yaklaşırken daha çok konuşulacak gibi görünüyor.















