Londra’da yürütülen kapsamlı bir operasyon, kripto para dünyasının son yıllardaki en büyük dolandırıcılık dosyalarından birini açığa çıkardı. Çin’de kurduğu yatırım şemasıyla on binlerce kişiden milyarlarca dolar toplayan Zhimin Qian, Avrupa’ya kaçtıktan sonra lüks yaşamıyla dikkat çekmişti. Ancak İngiliz polisinin yaptığı aramalarda, Qian’ın kontrol ettiği çeşitli soğuk cüzdanlarda ve gizli saklama alanlarında tam 61.000 BTC bulundu. Bugünkü piyasa değerleriyle milyarlarca dolara ulaşan bu dev Bitcoin havuzu hem suçun boyutunu hem de uluslararası kripto takibinin geldiği noktayı gözler önüne serdi. İngiliz makamları, şimdi hem suçun detaylarını hem de el konulan varlığın mağdurlara nasıl iade edileceğini araştırıyor.
Blue Sky Şeması: Yüksek Getiri Vaadiyle Kurulan Dev Ponzi Düzeni
Blue Sky adıyla yürütülen kripto yatırım programı, Çin’de on binlerce kişiye yüksek getiri, Bitcoin madenciliği ve AI tabanlı işlem sistemi vaat ederek kısa sürede büyüdü. Zhimin Qian’ın yönettiği yapı, yatırımcılardan toplam 40 milyar yuan topladı ve bunu “garantili kazanç” söylemiyle destekledi. Ancak sistemin hiçbir gerçek ticari faaliyet yürütmediği, getirilerin tamamen yeni katılımcıların parasıyla ödendiği tespit edildi.
Soruşturma raporları, Blue Sky’ın aslında büyük ölçekli bir Ponzi düzeni olduğunu ortaya koydu. Qian’ın toplanan fonları hızla Bitcoin’e çevirerek yurt dışına aktardığı, bu yöntemin hem paranın izini kaybettirdiği hem de dolandırıcılığın boyutunu büyüttüğü belirlendi. Bu finansal yapı, ilerleyen süreçte Londra’da ortaya çıkarılacak dev kripto havuzunun temelini oluşturdu.
Qian’ın Kaçışı: Sahte Pasaport ve Avrupa’daki Lüks Yaşam
Blue Sky şeması Çin’de çökmeye başladığında Zhimin Qian, ülkeyi sahte Saint Kitts and Nevis pasaportuyla terk ederek Avrupa’ya kaçtı. Soruşturma dosyalarına göre Qian, kaçış sürecinde Almanya, Fransa ve İngiltere’de lüks otellerde konakladı, yüksek tutarlı alışverişler yaptı ve izini kaybettirmek için sık sık yer değiştirdi. Bu hareketlilik, yetkililerin dikkatini çekmesine rağmen uzun süre yakalanmasını engelledi.
Londra’daki varlıklı semtlerde yaptığı harcamalar ve multi-milyon sterlinlik bir malikâne satın alma girişimi, İngiliz makamlarının dikkatini çeken dönüm noktası oldu. Bu alışveriş trafiği kara para aklama şüphesi doğurdu ve polis, Qian’ın para akışını incelemeye başladı. Bu inceleme, ileride ortaya çıkarılacak dev Bitcoin havuzuna giden yolu açtı.
61.000 BTC’nin Ortaya Çıkışı ve Operasyonun Kritik Detayları
İngiliz polisi, Zhimin Qian’ın Londra’daki finansal trafiğini izlemeye başladıktan sonra kapsamlı bir dijital inceleme gerçekleştirdi. Ekipler, Qian’ın hem fiziksel depolama alanlarında hem de çeşitli elektronik cihazlarda şifreli cüzdanlar sakladığını tespit etti. Yapılan aramalarda banka kasaları, kiralık depolar ve kişisel eşyalarına gizlenmiş donanım cüzdanları bulundu. Bu cihazların çözülmesiyle, toplam değeri milyarlarca doları bulan 61.000 BTC’ye ulaşıldı. Soruşturma dosyasında, bu Bitcoin’lerin büyük kısmının yıllar önce Çin’den çıkarılan fonlarla satın alındığı ve uzun süre soğuk cüzdanlarda bekletildiği belirtildi.
Yetkililer, operasyonun Birleşik Krallık tarihinde görülmüş en büyük kripto para el koyması olduğunu vurguladı. Dijital varlıkların izinin sürülmesi için hem siber güvenlik birimleri hem de uluslararası mali izleme ekipleri birlikte çalıştı. Bitcoin’lerin bir bölümünün, Qian’ın Londra’da kurduğu sahte şirket ağı üzerinden aklanmaya çalışıldığı, diğer bir bölümünün ise fiziksel cihazlarda saklanarak tamamen “görünmez” hâle getirildiği ortaya çıktı. Bu bulgular, sadece dolandırıcılığın boyutunu değil, Qian’ın finansal yapısının ne kadar profesyonelce kurgulandığını da gözler önüne serdi.
Yargılama Süreci ve Verilen Cezalar
Londra’daki Southwark Crown Court’ta görülen davada savcılık, Zhimin Qian’ın yıllar boyunca Çin’de topladığı milyarlarca doları Avrupa’ya taşıyarak kripto varlıklara dönüştürdüğünü ve bu fonları karmaşık ağlar üzerinden akladığını ortaya koydu. Qian’ın operasyonunun büyüklüğü hem mağdur sayısının fazlalığı hem de uluslararası para akışlarının çok katmanlı yapısı nedeniyle davayı son yılların en dikkat çekici finans suçları arasına taşıdı.
Yargılama sürecinde Qian, kara para aklama ve suçtan elde edilen varlıkları gizleme suçlamalarını kabul ederek hızlı bir karar aşamasına geçilmesini sağladı. Mahkeme, suçun ekonomik etkisini, kripto varlıkların saklanmasında kullanılan yöntemleri ve uluslararası dolandırıcılık boyutunu dikkate alarak Qian’a 11 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Bu ceza, İngiltere’nin kripto suçlarına karşı benimsediği sert yaklaşımın güçlü bir örneği olarak değerlendirildi.
Soruşturmada Qian’a yardım ettiği belirlenen Malezyalı ortak Seng Hok Ling, fonların transfer edilmesinde rol oynadığı için 4 yıl 11 ay hapisle cezalandırıldı. Mahkeme, Ling’in Qian’ın Londra’daki varlık akışını destekleyerek sistemin uzun süre ayakta kalmasına katkı sağladığını belirtti. Bu karar, soruşturmanın sadece ana faile değil, yardımcı aktörlere de genişlediğini gösteriyor.
Yetkililer, el konulan 61.000 BTC’nin mağdurlara iade edilebilmesi için çok aşamalı bir tazminat süreci planlıyor. Bitcoin’in değerindeki günlük dalgalanmalar ve fonların hukuken doğrulanması gereken sahiplik yapıları nedeniyle bu sürecin teknik olarak karmaşık olacağı ifade ediliyor. İngiltere, bu davayla birlikte kripto suçlarında “uluslararası işbirliğinin zorunluluğunu” yeniden vurgulayan önemli bir adım atmış oldu.














