Kripto piyasasında gözler yeniden Bitcoin’de. Son günlerde 110 bin dolar eşiğinde dalgalanan BTC, Coinbase Premium endeksindeki artış sayesinde destek buluyor. Uzmanlar, ABD merkezli borsalardaki spot alımların fiyatı ayakta tuttuğunu ancak türev piyasalarda artan hareketliliğin kısa vadede sert dalgalanmalara yol açabileceğini belirtiyor. On-chain veriler, kısa vadeli yatırımcıların birikim eğilimini güçlendirdiğini, uzun vadeli yatırımcıların ise kısmen kâr realizasyonu yaptığını gösteriyor.
Coinbase Premium Endeksinde Yükseliş
Coinbase Premium endeksi son günlerde belirgin bir artış göstererek 0,18 seviyesine ulaştı. Bu, Mart 2024’ten bu yana görülen en yüksek değer olarak dikkat çekiyor. Endeksin yükselmesi, ABD merkezli yatırımcıların spot piyasalarda Bitcoin’e olan talebinin yeniden güçlendiğini gösteriyor.
Analistler, Coinbase borsasında işlem gören BTC fiyatının diğer küresel borsalara kıyasla daha yüksek seviyelerde seyretmesinin, özellikle kurumsal yatırımcı ilgisinin arttığını ortaya koyduğunu belirtiyor. Bu durum genellikle pozitif Coinbase Premium olarak adlandırılıyor ve geçmişte bu tür yükselişler, Bitcoin fiyatında kısa vadeli yukarı yönlü hareketlerin habercisi olmuştu.
Bununla birlikte, Premium endeksinin yükselişi sadece spot alımların değil, aynı zamanda piyasaya yeni giriş yapan yatırımcıların da artan güvenini yansıtıyor. Coinbase’in ABD’deki güçlü regülasyon altyapısı, kurumsal fonların risk iştahını artırırken, borsadaki hacim artışı spot fiyatlara doğrudan yansıyor.
Kripto analiz platformları, son haftalarda Coinbase ile Binance arasındaki fiyat farkının %0,12 ila %0,25 bandında seyrettiğini raporladı. Bu fark, özellikle Asya borsalarında daha düşük talep görülürken, ABD tarafındaki alım iştahının fiyatı yukarıda tuttuğunu teyit ediyor.
Uzmanlara göre, Premium endeksinin pozitif bölgede kalmaya devam etmesi halinde Bitcoin’in 110 bin dolar seviyesinin üzerinde tutunma olasılığı artıyor. Ancak endeksin yeniden negatife dönmesi, kısa vadeli yatırımcıların kar satışı yapabileceği bir uyarı sinyali olarak değerlendiriliyor.
Spot Talep Gücü ve On-Chain Veriler
On-chain veriler, Bitcoin’deki son fiyat hareketinin arkasında güçlü bir spot talep dalgası olduğunu gösteriyor. Özellikle kısa vadeli yatırımcılar (STH) son haftalarda birikim yönlü pozisyon alıyor. CryptoQuant ve Glassnode verilerine göre kısa vadeli arz, eylül sonunda 1,6 milyon BTC seviyesindeyken, ekim ortasında 1,87 milyon BTC’ye yükseldi. Bu artış, piyasanın son düzeltmelerine rağmen yatırımcı güveninin korunduğuna işaret ediyor.
Uzun vadeli yatırımcılar (LTH) tarafında ise kısmen bir çözülme sinyali görülüyor. Yaklaşık 7.300 BTC, iki ila üç yıldır hareketsiz kaldıktan sonra yeniden borsalara aktarıldı. Analistler, bunun doğal bir kâr realizasyonu olabileceğini ancak henüz “dağıtım evresi” olarak yorumlanacak büyüklükte bir satış baskısı oluşmadığını belirtiyor.
Zincir üstü metrikler ayrıca “realized profit/loss” oranında dengelenme olduğunu ve büyük cüzdanların (whales) fiyat dalgalanmalarında agresif alım-satım yapmadığını ortaya koyuyor. Bu durum, Bitcoin’in mevcut seviyelerde “doğal bir denge” aradığını düşündürüyor.
Spot borsalardaki giriş-çıkış verileri de tabloyu destekliyor. Coinbase ve Bitstamp gibi platformlarda net girişler azalırken, soğuk cüzdanlara transfer oranları yükseliyor. Bu eğilim genellikle yatırımcıların kısa vadeli satış yerine uzun vadeli saklama stratejisine yöneldiğini gösteriyor.
Kısacası, on-chain göstergeler Bitcoin için “ılımlı bir güven ortamı” sinyali veriyor. Spot talep devam ettiği sürece 110 bin dolar desteği güçlü kalabilir; ancak zincir üstü verilerde satış yönlü eğilimlerin artması hâlinde fiyatın hızla 107–108 bin dolar bandına çekilme riski bulunuyor.
Türev Piyasaları: Sessiz Bir Risk Faktörü
Spot talebin Bitcoin fiyatını desteklediği bu dönemde, türev piyasalar sessiz ama kritik bir rol oynuyor. On-chain ve borsa verilerine göre son bir haftada yaklaşık 364.000 BTC türev borsalarının iç cüzdanlarına taşındı. Bu hareket, yatırımcıların kaldıraçlı pozisyonlar açmaya hazırlandığını gösteriyor.
Kaldıraçlı işlemlerde artış, genellikle volatiliteyi tetikleyen bir faktör olarak öne çıkıyor. Özellikle Bybit, Binance ve OKX gibi büyük borsalarda açık pozisyon (open interest) oranlarının yükselmesi, fiyatın hem yukarı hem aşağı yönlü sert hareketlere açık hâle geldiğini gösteriyor. Analistler, “short squeeze” ya da “long liquidation” senaryolarının önümüzdeki günlerde yeniden gündeme gelebileceği uyarısında bulunuyor.
Piyasa yapısı incelendiğinde, fonlama oranlarının pozitif bölgede kaldığı görülüyor. Bu da long pozisyonların baskın olduğunu ve trader’ların fiyatın yükseleceğine dair beklentilerini sürdürdüklerini gösteriyor. Ancak bu durum, Bitcoin fiyatında ani bir düşüş yaşanması hâlinde zincirleme likidasyon riskini de beraberinde getiriyor.
CryptoQuant verileri, özellikle 110.000–108.500 dolar aralığında yoğun long pozisyon kümelenmesi olduğunu ortaya koyuyor. Bu bölgenin altına sarkılması, yüz milyonlarca dolarlık kaldıraçlı pozisyonun tasfiye edilmesine yol açabilir. Bu da kısa vadede sert fiyat hareketlerinin yaşanabileceği anlamına geliyor.
Uzmanlara göre, spot talebin güçlü kalması hâlinde bu riskler sınırlı kalabilir. Ancak türev tarafındaki bu “gizli basınç”, yatırımcıların temkinli davranmasını gerektiriyor. Volatilite, Bitcoin için bir kez daha çift taraflı kılıç hâline gelmiş durumda: fiyatı hızla yukarı da taşıyabilir, beklenmedik şekilde aşağı da çekebilir.
Makroekonomik Etki: Fed ve Risk İştağı
Bitcoin fiyatının son haftalardaki hareketliliği, yalnızca kripto piyasasındaki teknik dinamiklerle açıklanamayacak kadar küresel etkenlere bağlı hale geldi. Analistler, ABD Merkez Bankası (Fed) politikalarının, özellikle faiz indirimi beklentilerinin, kripto varlıklar üzerindeki risk iştahını belirlediğini vurguluyor.
FXLeaders ve Barrons verilerine göre yatırımcılar, Fed’in kasım veya aralık aylarında olası bir faiz indirimi sinyali vermesini bekliyor. Bu beklenti, geleneksel piyasalarla birlikte Bitcoin üzerinde de pozitif etki yaratıyor. Çünkü düşük faiz ortamı, yatırımcıları riskli varlıklara — yani teknoloji hisseleri ve kripto paralara — yönlendiriyor.
Buna karşın dolar endeksi (DXY) son günlerde yeniden 105 seviyesinin üzerine tırmandı. Doların güçlenmesi, kısa vadede Bitcoin için baskı unsuru oluşturabilir. Tarihsel olarak DXY ile BTC fiyatı arasında ters korelasyon bulunduğu biliniyor; dolayısıyla dolar güçlendikçe Bitcoin’in momentum kazanması zorlaşıyor.
Makro cephede bir diğer önemli gösterge, ABD tahvil getirileri. On yıllık tahvillerdeki getirilerin %4’ün altına gerilemesi, yatırımcıların “riskli varlıklara dönüş” eğilimini destekliyor. Bu da spot talebin artmasına zemin hazırlıyor. Ancak Fed’in olası temkinli söylemleri, Bitcoin’in 110 bin dolar üzerindeki seyrinde baskı yaratabilir.
Ekonomistlere göre Bitcoin artık yalnızca dijital altın ya da spekülatif bir varlık değil; küresel likidite koşullarına doğrudan tepki veren bir piyasa göstergesi haline geldi. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde Fed’in açıklamaları, dolar endeksi hareketleri ve enflasyon verileri, BTC’nin yönünü belirlemede en az teknik göstergeler kadar etkili olacak.
Uzman Görüşleri
Bitcoin’in 110 bin dolar seviyesindeki dengesi, analistler arasında farklı değerlendirmelere yol açıyor. Genel tabloya göre yatırımcı duyarlılığı iyimserleşmiş olsa da fiyatın bu seviyede kalıcılığı hâlâ belirsizliğini koruyor.
Glassnode baş analisti James Check (Checkmatey), 110 bin doların Bitcoin için “yeni bir taban” hâline geldiğini belirterek şu ifadeyi kullandı:
“Makro koşullar ve uzun vadeli talep birlikte değerlendirildiğinde, Bitcoin artık 110 bin dolar civarında güçlü bir zemine sahip. Bu seviyenin üzerinde kalıcı olunabilirse fiyat hedefleri yukarı yönlü revize edilebilir.”
Popüler kripto analisti Michaël van de Poppe, 110.500–112.000 dolar bandının “kritik destek” olduğunu vurguladı:
“Bitcoin bu aralıkta kalmayı başarırsa piyasa yapısı toparlanma eğilimine girebilir. Ancak bu bölgenin altına sarkılması, yeniden 104–106 bin dolar seviyelerinin gündeme gelmesine yol açabilir.”
Analiz şirketi Swissblock, Bitcoin için 110 bin doların “make-or-break” seviyesi olduğunu belirterek raporunda şu yorumu paylaştı:
“Hayatta kalmak 110 bin dolar üzerinde olursa yükseliş sürer; aksi hâlde yapısal zayıflık oluşabilir.”
Ayrıca Santiment analisti Brian Quinlivan, sosyal medya verilerine göre yatırımcıların yükseliş beklentisinin arttığını ancak aşırı iyimserliğin risk yaratabileceğini belirtti:
“Trader yorumlarında yeniden bir iyimserlik dalgası var. Bu, genellikle kısa vadeli zirvelerden önce görülen bir eğilim, dolayısıyla temkinli olunmalı.”