Bitcoin piyasasında gözler yeniden istatistiksel modellerin işaret ettiği senaryolara çevrildi. Ekonomist Timothy Peterson, tarihsel fiyat hareketlerini ve ağ büyüme verilerini bir araya getirdiği modelinde, kripto para biriminin önümüzdeki haftalarda yeni bir zirveye ulaşabileceğini öngörüyor. Peterson’un analizine göre, fiyatın 140 bin dolar civarına çıkma olasılığı yüzde 50 düzeyinde.
Ancak analist, bunun bir fiyat garantisi değil, olasılık temelli bir simülasyon sonucu olduğunu vurguluyor. Piyasa koşulları, makroekonomik değişkenler ve yatırımcı duyarlılığı gibi unsurların, modelin öngörülerini destekleyebileceği gibi tamamen tersine çevirebileceğini de belirtiyor.
Bitcoin, bu analizlerin gündeme geldiği dönemde hâlen 100 bin dolar bandına yakın işlem görürken, yatırımcıların beklentisi “Uptober” olarak bilinen pozitif sezonun bu yıl da tekrarlanıp tekrarlanmayacağı yönünde.
Analistin Dayanak Noktası: Metcalfe Yasası ve Ağ Etkisi
Timothy Peterson’un modelinin merkezinde, teknoloji ağlarının değerini açıklayan Metcalfe Yasası yer alıyor. Bu yasa, bir ağın değerinin kullanıcı sayısının karesiyle orantılı olduğunu öne sürüyor. Peterson’a göre Bitcoin ağı genişledikçe, yani aktif adres sayısı arttıkça, fiyatın uzun vadede bu büyümeyi yansıtması kaçınılmaz hale geliyor.
Analist, geçmiş yıllardaki fiyat hareketlerinin de bu ilişkiyi doğruladığını belirtiyor. Örneğin, 2017 ve 2021 yıllarındaki boğa dönemlerinde ağ aktivitesindeki hızlı artış, fiyatlarda rekor seviyelere zemin hazırlamıştı. Peterson’un modelinde, ağ büyüme oranı ve fiyat dinamikleri arasındaki bu korelasyon, yükseliş senaryosunun temel dayanağı olarak öne çıkıyor.
Bununla birlikte Peterson, modelin sadece istatistiksel bir referans sunduğunu, piyasanın her zaman “matematiksel tahminlerden” sapabileceğini de kabul ediyor. Analizinde bu nedenle olasılık temelli bir yaklaşım tercih ettiğini ve tahminin bir “garanti” değil, “istatistiksel eğilim” olduğunu vurguluyor.
Riskler ve Alternatif Görüşler
Peterson’un modeline yönelik en dikkat çekici eleştiriler, makroekonomik faktörlerin yeterince hesaba katılmadığı yönünde geliyor. Bazı piyasa yorumcuları, özellikle ABD Merkez Bankası’nın faiz politikası, küresel likidite akışları ve dolar endeksindeki güçlenmenin Bitcoin fiyatı üzerinde kısa vadede belirleyici olabileceğini savunuyor.
Ayrıca, regülasyon cephesinde yaşanabilecek yeni gelişmelerin de piyasa dengesini bozabileceği ifade ediliyor. Özellikle spot ETF piyasasındaki giriş-çıkış hareketleri, büyük yatırım fonlarının pozisyon değişimleri ve Asya merkezli yatırımcı davranışları fiyat yönünü hızla etkileyebilecek unsurlar arasında sayılıyor.
Bazı analistler, teknik göstergelerin hâlâ aşırı alım bölgesinde seyrettiğini belirterek temkinli olunması gerektiğini söylüyor. Onlara göre mevcut fiyat seviyelerinde görülen her yükseliş denemesi, kısa vadede kâr realizasyonlarıyla karşılaşabilir.
Bu çerçevede Peterson’un senaryosu, birçok uzman tarafından iyimser ama temkinli bir olasılık olarak değerlendiriliyor. Piyasanın gerçek yönünü ise önümüzdeki haftalarda işlem hacmi ve yatırımcı güveni belirleyecek.
Ekim Senaryosu: Olasılıklar Arasında Bir Denge
Bitcoin şu anda yatırımcıların gözünde hem umut hem de temkinin sembolü konumunda. Ekim ayına yaklaşılırken piyasa, tarihsel olarak pozitif getirilerle anılan “Uptober” beklentisiyle hareket ediyor. Ancak bu kez tablo, sadece mevsimsel eğilimlerden değil, istatistiksel olasılıkların öne çıktığı bir belirsizlik dengesinden oluşuyor.
Peterson’un analizine göre fiyatın 140.000 dolar seviyesine ulaşması, ağ büyümesinin sürmesi ve kurumsal girişlerin hız kesmemesi durumunda mümkün olabilir. Buna karşın, faiz politikalarında sıkılaşma ya da risk iştahının azalması senaryoyu tersine çevirebilir.
Uzmanlar, Bitcoin’in bu dönemde 100.000–110.000 dolar bandında istikrar kazanmasının bile güçlü bir piyasa sinyali olacağı görüşünde birleşiyor. Olasılık hesapları, beklentiler ve teknik göstergeler bir araya geldiğinde Ekim ayı, kripto piyasası için “olasılıkla şekillenen bir dönemeç” olma potansiyeli taşıyor.