Kripto piyasası, Ekim ayının ikinci haftasında tarihî dalgalanmalardan birini yaşadı. Haftaya yüzde 15’i aşan sert kayıplarla giren Bitcoin, 105 bin dolar seviyesinin altını test ederek kaldıraçlı işlemlerde milyarlarca dolarlık tasfiyelere neden oldu. Aynı anda, spot Bitcoin ETF’lerine yönelik kurumsal girişlerin hız kesmesi ve ABD–Çin arasındaki ticaret geriliminin yeniden alevlenmesi piyasalardaki paniği büyüttü.
Ancak analistler, bu çöküşün sadece bir “son” değil, yeni bir döngünün başlangıcı olabileceği görüşünde birleşiyor. Tarihsel verilere göre, benzer ölçekteki düzeltmeler çoğu zaman büyük boğa piyasalarının öncüsü oldu. Yine de herkes aynı fikirde değil: bazıları 2025 sonuna kadar yeni zirveler beklerken, diğerleri hâlâ riskten kaçış modunun sürdüğünü savunuyor.
Peki önümüzdeki dönemde kripto piyasasını hangi senaryolar bekliyor? İşte analistlerin veriler, ETF akımları ve teknik göstergelere dayanarak öne çıkardığı beş farklı olasılık…
V-Şeklinde Toparlanma Senaryosu: Boğa Sinyali mi Geliyor?
Kripto piyasasında “büyük çöküş” sonrası en iyimser senaryo, hızlı bir V-şeklinde toparlanma olasılığı olarak öne çıkıyor. Bu görüşe göre, son sert düşüş, piyasadaki fazla kaldıraçlı pozisyonları temizleyip güçlü bir zemin oluşturdu. Özellikle spot Bitcoin ETF’lerine yapılan girişlerin çöküş sırasında bile sürmesi, kurumsal yatırımcıların uzun vadeli güvenini gösteriyor.
On-chain veriler de bu tezi destekliyor: kısa vadeli yatırımcıların zararına satış yaptığı dönemlerde, uzun vadeli cüzdanlarda birikim eğilimi yeniden artış gösteriyor. Yani “zayıf eller” piyasadan çıkarken, uzun vadeli oyuncular pozisyonlarını güçlendiriyor.
Analist Alex Becker bu durumu, “Panik satışları çoğu zaman yeni döngünün başlangıcı olur” sözleriyle özetliyor. Tarihsel olarak da benzer örnekler mevcut: 2020 Mart çöküşü sonrası başlayan ralli, sadece altı ay içinde fiyatları rekor seviyelere taşımıştı.
Bu senaryoya göre Bitcoin’in 105.000 dolar altında kalıcı olmaması, kısa vadede 117.000–120.000 dolar bandına doğru güçlü bir teknik toparlanmayı tetikleyebilir. Yatırımcı duyarlılığının yeniden “nötr” bölgeye geçmesi halinde, altcoin piyasasında da paralel bir canlanma bekleniyor.
Ancak bu olumlu tablo, birkaç kilit şartın gerçekleşmesine bağlı: ABD–Çin ticaret geriliminin tırmanmaması, ETF’lerde giriş trendinin devam etmesi ve likidasyon hacimlerinin stabilize olması. Aksi durumda, bu senaryo kısa vadeli bir “boğa tuzağına” dönüşebilir.
W-Formasyonlu Dalgalı Piyasa: Konsolidasyon mu, Yeni Düşüş mü?
Kripto piyasasının ikinci olası senaryosu, keskin bir toparlanma yerine W-şeklinde dalgalı bir konsolidasyon süreci yaşanması. Bu model, yatırımcıların “boğa mı geliyor, yoksa bu sadece bir nefeslenme mi?” ikileminde kaldığı dönemleri temsil ediyor.
Son düşüşle birlikte piyasa duyarlılığı sadece 24 saat içinde “Açgözlülük” seviyesinden “Korku” bölgesine geçti. Bu sert duygu değişimi, kısa vadeli yatırımcıların panikle çıkış yaptığını ancak uzun vadeli yatırımcıların henüz tamamen pes etmediğini gösteriyor. Uzmanlara göre bu tür duyarlılık dönüşleri, genellikle çift dip formasyonu (W yapısı) öncesinde görülüyor.
Teknik analiz tarafında da benzer bir tablo mevcut. Bitcoin fiyatı hâlen 109.000–110.000 dolar bandında sıkışırken, aşağıda 93.500 dolar seviyeleri güçlü destek olarak öne çıkıyor. Bu aralıkta oluşan yatay fiyat hareketi hem yeni alım fırsatları hem de kısa vadeli dalgalanmalar için uygun bir zemin yaratıyor.
On-chain analiz firmalarına göre, kaldıraç oranları çöküş sonrası hızla azalmış olsa da “short pozisyonların” yeniden artmaya başlaması piyasada temkinli bir ruh hali yarattı. Bu da volatilitenin kısa vadede süreceğine işaret ediyor.
Yani bu senaryoda piyasa, ne tam bir çöküş ne de hızlı bir toparlanma yaşıyor. Daha çok “belirsizlik tüneli” içinde yön arayan bir döngüden geçiyor. Tarihsel olarak benzer dönemlerde, piyasa genellikle 3 ila 6 ay arasında yatay konsolidasyon süreci geçirip, ardından yeni yönünü belirlemişti.
Eğer Bitcoin 93.000 dolar altına sarkmadan bu yatay bölgede kalabilirse, yıl sonuna doğru kademeli bir güçlenme senaryosu gündeme gelebilir. Ancak tersi durumda, bu W formasyonu, daha derin bir düzeltmenin habercisine dönüşebilir.
Derin Düzeltme Senaryosu: Riskten Kaçış Yeniden Başlar mı?
Kripto piyasasında en temkinli analistlerin öne çıkardığı üçüncü olasılık, derin bir düzeltme ve uzun süreli riskten kaçış süreci. Bu senaryoya göre son çöküş, henüz tamamlanmamış daha büyük bir düşüş dalgasının ilk ayağı olabilir.
Küresel ekonomik görünüm bu görüşü destekliyor. ABD–Çin ticaret geriliminin yeniden alevlenmesi, enerji fiyatlarındaki oynaklık ve faiz beklentilerinin belirsizleşmesi, riskli varlıklardan çıkışı hızlandırıyor. Böyle dönemlerde yatırımcılar genellikle nakde veya tahvile yönelirken, kripto gibi volatil varlıklarda satış baskısı artıyor.
Ek olarak, son haftalarda spot Bitcoin ETF’lerine yönelik girişlerin azalması da bu tabloyu güçlendiriyor. Özellikle kurumsal yatırımcıların riskten kaçınma eğilimi, ETF akımlarında negatif haftalar görülmesine yol açtı. Eğer bu trend birkaç hafta daha sürerse, Bitcoin’in 100.000 doların altına yeniden sarkma olasılığı artabilir.
Teknik analiz açısından bakıldığında, 93.500 dolar seviyesi bu senaryo için kritik destek olarak görülüyor. Bu bölgenin kırılması durumunda, algoritmik satışların tetiklenmesiyle zincirleme tasfiyeler yaşanabilir. On-chain veriler de benzer uyarılar veriyor: kısa vadeli yatırımcıların zararına satış oranı yükselirken, uzun vadeli yatırımcıların da kâr realizasyonu hızlandı.
Uzmanlara göre bu durum, klasik bir “riskten kaçış döngüsü”nün habercisi olabilir. Tarihsel olarak bu tip dönemlerde piyasa, 2 ila 4 ay süren yatay-düşüş eğilimi içinde denge bulduktan sonra yeniden alıcılarla tanışıyor.
Bu senaryoda kilit nokta, makro güven endekslerinin ve ETF giriş-çıkış dengesinin yeniden pozitife dönmesi. Eğer bu iki gösterge eşzamanlı iyileşirse, derin düzeltme kalıcı bir ayı trendine dönüşmeden sona erebilir. Ancak aksi durumda, piyasa 2026 boğa döngüsüne kadar “soğuma moduna” geçebilir.
Altcoin Rotasyonu ve Döngüsel Denge: Boğa Dalgası Bitcoin’den Altcoinlere Kayar mı?
Kripto piyasasında “büyük çöküş” sonrası en sık konuşulan senaryolardan biri de altcoin rotasyonu, yani sermayenin Bitcoin’den daha yüksek riskli varlıklara akmaya başlaması. Bu olasılığa göre piyasa, ilk sarsıntıdan sonra döngüsel bir denge kurarak yeni bir dağılım sürecine girebilir.
Tarihsel olarak Bitcoin genellikle her boğa sezonunun ilk dalgasına öncülük eder, ardından kazançların bir kısmı Ethereum (ETH), Layer-2 çözümleri, DeFi, AI (yapay zekâ) ve DePIN tabanlı projelere kayar. 2025 başından bu yana ETF odaklı alımlar nedeniyle Bitcoin ağırlıklı bir ralli yaşansa da son düzeltmeden sonra yatırımcı ilgisinin yeniden altcoin tarafına yöneldiği görülüyor.
Ethereum ETF’lerinin onay alması ve kurumsal ürünlerin çeşitlenmesi, bu rotasyonun en güçlü tetikleyicilerinden biri olabilir. Analistlere göre ETH’nin Bitcoin karşısındaki performansı bu süreçte “erken sinyal” niteliği taşıyacak. Eğer ETH/BTC paritesi 0.06 seviyesinin üzerinde kalıcı olabilirse, bu altcoin piyasasında geniş tabanlı bir canlanmanın başlangıcını gösterebilir.
Ayrıca DeFi ve AI temalı token’larda işlem hacmi artışı da dikkat çekiyor. Dune Analytics verilerine göre, son çöküşten sonra bile merkeziyetsiz borsalardaki günlük hacimler %25 oranında arttı. Bu da piyasanın tamamen çekilmediğini, aksine yön değiştirerek yeni fırsat alanlarına kaydığını gösteriyor.
Ancak uzmanlar, altcoin rotasyonunun her zaman “seçici” olduğunu vurguluyor. Yani yatırımcı ilgisi yalnızca güçlü ekosistemlere sahip projelere yöneliyor; zayıf likiditeli token’larda toparlanma sınırlı kalabilir.
Bu senaryoda Bitcoin fiyatı yatay kalırken, Ethereum ve yüksek potansiyelli tematik altcoinler piyasaya canlılık getirebilir. Dolayısıyla bu dönemi “mini altcoin sezonu” olarak tanımlamak mümkün — ancak kalıcılığı, Bitcoin’in dominansının düşüş hızına bağlı olacak.
Uzun Vadeli Süper Boğa Senaryosu: 2026 Zirvesine Doğru Yeni Döngü Başlıyor mu?
Son çöküşe rağmen bazı analistlere göre, piyasa hâlâ büyük bir süper döngünün ortasında. Bu görüşü savunan uzmanlar, yaşanan sert düzeltmenin aslında uzun vadeli bir “enerji toplama” süreci olduğunu ve asıl yükselişin 2026 başlarında görülebileceğini söylüyor.
Tarihsel verilere bakıldığında Bitcoin’in her büyük halving (yarılanma) döngüsünden yaklaşık 12–18 ay sonra yeni zirvelere ulaştığı görülüyor. 2024 Nisan’ında gerçekleşen son halving sonrası bu zaman çizelgesi, 2025 sonu ile 2026 ilk çeyreği aralığını işaret ediyor. Bu da birçok uzun vadeli yatırımcı için “süper boğa” beklentisini canlı tutuyor.
On-chain veriler de bu görüşü destekler nitelikte. Uzun vadeli yatırımcıların (LTH) elindeki Bitcoin oranı hâlen tarihsel ortalamaların üzerinde seyrediyor. Yani büyük oyuncular satış yapmak yerine birikim yapmaya devam ediyor. Ayrıca MVRV oranı, piyasanın aşırı şişkin olmadığını, aksine “birikim bölgesinde” kaldığını gösteriyor.
Bazı kurum raporları ise 2026 hedefleri için oldukça iddialı.
-
Bloomberg Intelligence: 2026 ortasına kadar Bitcoin için 180.000–220.000 dolar aralığını mümkün görüyor.
-
Matrixport: ETF’lerin toplam piyasa değerini ikiye katlayarak Bitcoin fiyatını 300.000 dolara taşıyabileceğini öngörüyor.
-
Raoul Pal (Real Vision): “Makro likidite döngüsüyle birleşen dijital varlık genişlemesi, 2026’ya kadar yeni tüm zamanların en yüksek seviyesini getirebilir.”
Buna karşın, bazı analistler 2026 öncesi “yeni zirve” beklemiyor. Argümanları basit: faiz indirimi döngüsünün gecikmesi, regülasyon baskısının sürmesi ve ETF talebinin doygunluğa ulaşması hâlinde süper boğa senaryosu 2027’ye sarkabilir.
Yine de piyasa tarihinin ortak noktası şu: büyük çöküşlerin ardından gelen dönemler, genellikle uzun vadeli yatırımcılar için en kazançlı fırsat pencereleri olmuştur. Eğer tarih tekerrür ederse, 2025–2026 dönemi kripto piyasasının bir kez daha “efsanevi boğa döngüsü” olarak anılabilir.