2025 yılı, kripto dünyası için güvenliğin her şey olduğu bir dönem olarak kayda geçti. Dijital varlıklara yönelik siber saldırılar rekor seviyelere ulaştı; bireysel kullanıcılar başta olmak üzere birçok yatırımcı varlıklarını sıcak cüzdanlardan soğuk cüzdanlara taşımaya yöneldi. Bu güvenlik endişesi, donanım cüzdan pazarında talebi olağanüstü artırdı. Bu tablodan en güçlü çıkan şirketlerin başında ise Ledger geliyor.
Fransa merkezli donanım cüzdan üreticisi, yılın ilk yarısında “üç haneli milyon dolar” gelir bandına ulaştığını duyurdu. Gelirdeki bu dikkat çekici sıçrama, şirketin küresel ölçekte daha büyük adımlar atmasının da önünü açtı. Ledger, şimdi New York borsasında halka arz olasılığını değerlendirme aşamasında.
Kripto Saldırılarındaki Patlama ve Güvenlik Algısındaki Dönüşüm
2025’in ilk altı ayında dijital varlıklara yönelik siber saldırılar 2.2 milyar doların üzerinde kayıpla sonuçlandı. Bu rakam, yalnızca geçen yılın tamamında yaşanan hırsızlık miktarını geride bırakarak rekor kırdı. Özellikle bireysel yatırımcıları hedef alan saldırılar, kripto ekosisteminde güvenliğe dair kırılganlıkları bir kez daha gözler önüne serdi.
Analistlere göre, saldırıların yaklaşık %23’ü doğrudan kişisel cüzdanlara yöneldi. Bu oran, borsa platformları veya kurumsal saklama hizmetlerinden daha fazla bireysel kullanıcıların risk altında olduğunu gösteriyor. Hal böyle olunca yatırımcılar, varlıklarını internet bağlantısından izole edilmiş çözümlere, yani donanım cüzdanlara (cold wallet) taşımaya başladı.
İşte tam bu noktada Ledger gibi şirketler, artan güvenlik ihtiyacına somut bir yanıt verirken gelirlerini de katladı. Soğuk cüzdan teknolojisinin, kripto güvenliğinde yeniden “olmazsa olmaz” statüsüne kavuştuğu bu dönem, Ledger için adeta bir büyüme fırsatına dönüştü.
Ledger’ın Gelir Sıçraması ve Ürün Stratejisi
Ledger, 2025 yılına ilişkin finansal görünümde “üç haneli milyon dolar” gelir bandına ulaştığını teyit etti. şirket resmi rakam paylaşmadı ancak pazar verileri, bu seviyenin yüz milyonlarca dolar aralığına işaret ettiğini gösteriyor.
Bu yükselişin temelinde iki net dinamik var:
-
Endişe Tabanlı Talep
Kripto saldırıları arttıkça kullanıcılar “güvenlik” için tekrar donanım cüzdanlara döndü. Ledger, tam bu noktada “internetten tamamen izole edilerek saklanan” soğuk cüzdan çözümüyle avantajlı pozisyona geçti. -
Yeni Ürün – Yeni Fiyat Modeli
Şirket 2025’te yeni multisig uygulamasını devreye aldı. Bu uygulama; birden fazla imzayla işlem onayı sağlayarak daha üst düzey bir güvenlik katmanı sunuyor. Ancak bu uygulama ücretlendirme yapısı nedeniyle bazı kullanıcılar tarafından eleştirildi. Yine de tartışma büyümeyi frenlemedi; Ledger markası “güvenlik kategorisi”nde hala lider pozisyonunu koruyor.
Ledger ayrıca yönettiği varlık tarafında da iddialı: haberlerde yer alan tahminlere göre şirketin cihazları üzerinde 100 milyar doların üzerinde BTC saklanıyor. Bu veri, sosyal güven algısını güçlendiren en kritik pazarlama malzemesine dönüşmüş durumda.
ABD Açılımı ve Olası Halka Arz Senaryosu
Ledger’ın gelir artışı sadece bilanço üzerinde değil, stratejik vizyonunda da etkisini göstermeye başladı. Şirket, 2025 ortasında yaptığı açıklamalarda New York merkezli bir halka arz (IPO) ihtimalini masaya koyduğunu belirtti. Henüz resmi bir başvuru yapılmış değil; ancak kulislerde 2026 yılı içinde ABD’de listeleme olasılığı güçlü şekilde konuşuluyor.
ABD, kripto pazarının hem yatırım hem regülasyon açısından en derin yapıya sahip bölgesi. Ledger’ın burada bir borsaya kote olması; kurumsal yatırımcılara erişim, marka bilinirliği ve küresel ölçekli bir güven tesis etmesi açısından kritik bir sıçrama olabilir. Ayrıca şirketin yeni nesil donanım ve yazılım yatırımları için de fonlama kanalı açma imkânı doğacak.
Bazı analistler bu kararı, Ledger’ın “Avrupa merkezli bir teknoloji markasından” çıkıp global güvenlik altyapısı sağlayıcısı olmaya yönelik adımı olarak yorumluyor. Diğer yandan halka arz süreci; regülasyon, yatırımcı baskısı ve şeffaflık açısından yeni sınavları da beraberinde getirecek.
Eleştiriler, Riskler ve Sektörel Rekabet
Ledger’ın yükselişi dikkat çekici olsa da şirketin karşı karşıya olduğu bazı yapısal eleştiriler ve büyümeyi sınırlayabilecek riskler de bulunuyor.
En çok tartışılan konuların başında, 2025’te tanıtılan multisig uygulamasının ücretlendirme modeli geliyor. Yeni uygulama, kullanıcıların işlemleri birden fazla imzayla onaylamasını sağlayarak güvenliği artırıyor; ancak bu özellik ücretsiz sunulmuyor. Toplulukta bazı kullanıcılar bu modeli “güvenliği ticarileştirmek” olarak eleştiriyor ve Ledger’ın ilk dönemlerindeki açık kaynak, özgürlükçü ruhla çeliştiğini savunuyor.
Diğer yandan Ledger, regülasyon riskleriyle de karşı karşıya. Özellikle ABD pazarında atılacak olası bir halka arz adımı, şirketin daha şeffaf, daha uyumlu ve daha denetlenebilir hale gelmesini zorunlu kılacak. Bu durum; kullanıcı gizliliği, veri politikaları ve cihaz içi yazılım güncellemeleri gibi konularda Ledger’ın daha dikkatli hareket etmesini gerektirebilir.
Sektörel rekabet de hiç azımsanacak düzeyde değil. Ledger’ın başlıca rakipleri arasında Trezor, Tangem ve Keystone gibi donanım cüzdan üreticileri yer alıyor. Bu markalar, özellikle fiyat-performans dengesinde Ledger’a kıyasla daha esnek modeller sunarak pazardan pay almayı sürdürüyor.
Kısacası, Ledger büyük bir büyüme evresine girmiş durumda; ancak bu büyümenin sürdürülebilirliği, şirketin kullanıcı güvenini nasıl yönettiğine ve sektördeki güvenlik dengesini nasıl kurduğuna bağlı olacak.











